8 Kasım 2012 Perşembe

BİLİYORUZ AMA ÖNEMSİYOR MUYUZ?

1.   Bebekte çok gaz olması sakinleşme oluşturmadığından derin uykuya geçemeyeceğini biliyoruz.

2.   Derin bir uyku için sakin bir ortam sağlanmayan çocukta her değişen ses, ışık ve şekil hareketlerine ile ürpereceğinden güvensizliğe neden olacağından sonunda korkak ve buna bağlı olarak tembel bir insan olacağını biliyoruz.

3.   İleri zamanda ne sonuç vereceği bilinmeyen bilginin temelsiz, dayanaksız ve tecrübe edilmemiş önerileriler olacağından bu bilgi doktordan veya internetten olsa bile geçersiz olacağını biliyorum.

4.   Her insan özel olduğu için birisi için iyi sonuç vermiş davranış başka biri için iyi olmayabilir gerçeğini biliyorum.

5.   Yakın olanların önerilerinin bizi az tanıyanlara göre daha isabetli olacağını biliyorum.

6.   Bilgi ve bu bilgi ışığında deneyimli olan ve iyi sonuçları görülmüş kişilerin önerileri önemsenmelidir.

7.   Sevgiyle, acıma ve koruma amaçlı yaklaşımları acizlik ve beceriksizlik olarak görmek, o kişinin cahil olduğunun kanıtıdır.

8.   Görevi ve sorumluluğu icabı yanlışlığı gören, karışıp öneri sunan ayıplanamaz ve kınanamaz.

9.   Sunulan doğru önerinin hiç tatbikatı yapılmadan reddedilmesi ve uzaklaşılması cahillik belirtisidir.

10.                  Cahilin kör ve sağır gibi davrandığını biliyoruz.

11.                  Kibarca söylenenleri dikkate almadığımız takdirde daha sert uyarılar alacağımızı biliyoruz.

12.                  Bize iyi yaklaşımlarda bulunanlara pençeleşmek, savaşmak, ben sen diye hitap etmek en az ifadeyle terbiyesizlik olduğunu biliyoruz.

13.                  Öneriye ve uyarıya düşünmeden cevap veriyorsak az akıllılar gurubuna gireceğimizi biliyoruz.

14.                  Büyüğün büyüklüğünü göremeyecek, anlayamayacak kadar ilgisiz davranmanın düşünceden yoksun olduğunu biliyoruz.

15.                  Paraya tapanların, parayı çok önemseyenlerin parasız olan çok değerli önerileri görüp anlayamayacaklarını biliyoruz.

16.                  Parasız elde edişlerin Tanrı’nın değerli hediyesi olduğunu biliyoruz.

17.                  Hiç kimsenin kimseye ait olmadığını ancak görev ve sorumluluk bakımından yapması gereken ödevlerinin olduğunu biliyoruz.

İşte böyle yaren,

Çok şeyi biliriz ama bilmemek hükmünde olan bizim hayatımızı ne kadar etki etmesi ve yaşamımıza kalite getirmesi konusudur.

Bilmek yetmez uygulamak ve sonuçlarını görmek gerekir.
Sadece bilmek merakı giderir fakat istenilen faydayı vermez.

Bilmeden sonra düşünmenin gelmesi gerektiğini, düşünceden sonra da doğru-yanlış ayırımı yapmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

                                       *

RAVLİ

Popüler Yayınlar